Fazıl Say, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vahşeti durdurma çağrısını paylaşarak şöyle yazdı: “Tamamen aynı fikirdeyim. Tüm insanlar bu savaşı durdurmak için bir şeyler yapmalı. Netanyahu savaş suçu, soykırım, katliamlar suçundan yargılanmalıdır. Yeter artık bu vahşet! Hastane bombalamak ne demek?”
Serenay Sarıkaya: “Bu akıl almaz vahşet nasıl durdurulacak? Bu insanlık dışı kıyıma nasıl son verilecek? Yeter! Savaşı durdurun!”
Tarkan: “İsrail’in Gazze’de bombaladığı hastanede masum sivilleri hedef alması, çocukları, kadınları öldürmesi kabul edilemez. Bu sadece bir savaş suçu değil, insanlık suçu ve utancıdır. Bu vahşetin, bu zulmün durdurulması için tüm dünya, tüm insanlık ayağa kalkmalı ve acilen harekete geçmelidir.”
Nebahat Çehre: “Aklım da, kalbim de asla kabul etmeyecek. Hastaneyi vurmak ne demek?”
Mazlum Çimen, Yannis Ritsos’un “Barış” şiirini paylaştı: “Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi ter damlalarıyla alnında.”
Bergüzar Korel: “Romantik savaş karşıtı paylaşımların çok ötesinde, bir halk yok ediliyor. Çocuklar öldürülüyor. Hamza’yı gördünüz mü mesela? Annesi babası ölmüş, yaralı bir şekilde ağlıyor altında beziyle. Savaşın ortasında kimsesiz kalan binlerce çocuktan sadece biri. Bu bir savaş değil görmüyor musunuz? Bu bir soykırım.”
Oktay Kaynarca: “Bütün dünyanın bu katliama karşı koyması şarttır. Acil barış inşa edilmelidir.”
Ebru Gündeş: “Bu sabah yine bakmaya kalbimizin dayanamadığı görüntülere uyandık. Masum insanları katleden, bu vahşeti yapan caniler nasıl hesap verecek? Yazıklar olsun.”
Alişan: “Yetmedi mi öldürdüğün masumlar? Doymadın kana, doymadın vahşete, doymadın cinayete! Hastane bombalamak, binlerce masum insanı öldürmek ne demek? Katilsin İsrail.”
Simge Sağın: “Bu korkunç görüntüleri tüm dünyaya izletiyorlar. Bu caniliği durdurmaya kimsenin gücü yetmiyor mu? Bu nasıl bir insanlık suçudur? Hastane bombalamak nasıl bir cibilliyetsizliktir? Gerçekten çok üzgünüm.”
Bülent İnal: “Soykırımcı savaş suçlusu İsrail, Gazze’de hastane vurdu.”
Aydan Şener: “Dünya bu vahşete nasıl sessiz kalabiliyor? Neyi paylaşamıyorsunuz? Anlaşılır gibi değil. Çok üzgünüm, çook. Bütün dünyanın gözü önünde hem savaş hem de insanlık suçu işleniyor. Yazıklar olsun.”
Burcu Kara: “Katiller! Hastane bombalamak mı? Artık kötülüğün, zalimliğin, şeytanlığın zirvesindesiniz. Böyle savaş mı olur? Böyle politika mı olur? Bıktık hepinizin pis oyunlarından! Kendi kanınızda boğulun, gün yüzü görmeyin inşallah.
Bu kadar masum insanın, o melek çocukların hepsinin günahı, ahı nefes aldırmasın size!”
Başak Dizer Tatlıtuğ, protestolarda kullanılan bir pankartı paylaştı: “İnsanlık öldü! Dünya dursun, sus-sun, sadece barış ve çocuklar için konuşsun artık!”
Ferhat Göçer: “Gazze’de hastaneyi vurmak bir insanlık suçudur. Bir insan, hekim, sanatçı olarak… Sivil insanları hedef alan zihniyeti lanetlemeyen, bu canavarlığa sessiz kalan tüm uluslararası kurumları acilen yaptırım uygulamaya, bölgedeki barış için hızlıca harekete geçmeye çağırıyorum.”
Sinan Akçıl: “Dünya nüfusunun yüzde 30’undan fazlasını oluşturan Müslüman nüfusu bu duruma acil el koymalı. Tek bir can kaybına daha tahammülümüz yok artık. İsrail halkının da tepkisini koyması lazım. Onların başındakiler katildir. Netanyahu terörist bir ruha sahiptir.”
Ezgi Mola: “Hastane vurmak, çocukları katletmek! Tarih bu insanlık suçunu unutmayacak.”
Hadise: “Bu bir savaş değil! Sivilleri öldürmek, hastaneleri vurmak bir savaş suçudur! Katliamdır!”
Burçin Terzioğlu: “Bu zalimce saldırılar acilen durdurulmalı.”
Pınar Deniz: “Bakamıyorum! Kalbim acıyor, bakamıyorum. Elden hiçbir şeyin gelmemesi korkunç hissettiriyor. Dünya bu zulme neden susuyor?”
Hayko Cepkin: “‘İnsanlık utancı yaşanıyor’ dense utanacak adam bulamazsın. ‘Geçmişten de mi ders çıkarmadın’ dense, ‘Gelmiiiiiş geçmiş, ben şimdiyim’ yanıtını alacaksın. ‘Etik, hızlı müdahale, masumlar var, durdurun zulmü derhaaaaal’ desen, prosedüre takılacaksın. Masumlara dokunmayın.”
Selçuk Yöntem: “İnsanlık ölüyor, yeter artık! Şiddetin masum sivillerin öldürülmesine göz yumduğu bu günler utançtan fazlası; çaresizlik korkunç! Dini, milleti, inancı ne olursa olsun artık yeter; bu katliam son bulmalı!”
Yasemin Hadivent, gözyaşları içinde çektiği videoyu paylaştı: “Kolum, bacağım, her yerim ağrıyor.
7 Ekim gününden beri her gün kalbim kanıyor, ruhum kanıyor. Bu soykırıma son verilmedikçe gözyaşı dökmeden konuşabileceğimi sanmıyorum. Barışı sağlayın. Barış; çocuklar için.”
Şahan Gökbakar: “Günahsız çocukların, kadınların ve hastaların olduğu bir hastaneyi bombalamak… Dünyanın gözünün önünde yaşanan bu katliamın durdurulması gerekli. Çok üzücü ve kahredici! Lanet olsun.”
Nedim Saban: “Çocuklar koşabilmeli! Din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeden. Savaşa, teröre, şiddete kurban edilmeden! Çocuklar koşabilmeli. Onlar koşamazsa, bizlerin yüreği kanar. Sanat da dindiremez acıları. Çok üzgünüm, yüreğim kanıyor.”
Mustafa Sandal: “Çocuklara, kadınlara, hastalara yapılan bu zulüm savaş suçu değil, tam anlamıyla insanlık suçu! İşlerine gelince insan haklarından bahseden ülkeler, liderler neden suskun?”
Tan Sağtürk: “İnsanlığın bittiği yer. Buna onay veren Batı ülkeleri artık ne derlerse desinler boş. Cehennemi yaşatıyorlar.”